Çözümü hep daha çok kontrolde zannediyoruz. İçinde bulunduğum her ortamda bunu görüyorum. Önce insanlara o yapmakta oldukları işin anlamını kaybettiriyoruz. Yaptıkları işi iyi yapmanın önemini göz önünden kaldırıyoruz. Kendi öz motivasyonlarını bulmalarını engellemek için elimizden geleni yapıyoruz. Sonra, “daha çok kontrol” peşinde koşuyoruz. Çok mu teorik? Haydi pratik o zaman. Üniversitede, bütün işi sınav geçmeye […]
Ömer Cerid’in Ardından…
Ömer Cerid, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nin kırk yıl hizmet vermiş emekli profesörlerinden biriydi. 3 Temmuz günü vefat etmiş. Haberini Twitter’dan gördüm. Ömer Cerid, benim de hocam oldu. Kendisinden “EE444: Microprocessors” dersini almıştık. Ders, mikroişlemci programlama falan üzerine olduğu için, ağrılıklı kısmı laboratuarda geçerdi. Dersin basılı malzemesi de tam olduğu için, ders kaçırmaktan çekinmezdik. Bıraktığı iz […]
Öğrenemediklerim…
Aslında yazının başlığını, “Hocalıktan Öğrenemediklerim” diye atacaktım. Düşününce, öğrendiğim şeyin kaynağı belli ama, öğrenemediğim şeyin nereden öğrenilememiş olduğu sorusunun cevabı olamayacağını farkettim. Hocalıktan öğrenmediklerim var tabi ama, konu o değil. Girişi fazla uzattık, işte giriş bu. Hayatını esas olarak korkunun yönettiği insanlar olduğunu öğrendim. Ama neden buna izin verdiklerini öğrenemedim. Yeterince korkarlarsa, başlarına bir şey […]
Hocalıktan Öğrendiklerim
Bürütü 19 yıl, neti 17.5 yıl falan ama, takvime bakıp yuvarlak hesap “yirmi yıl” demeyi tercih ettiğim miktarda bir üniversite hocalığı deneyimim var. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde 16 yıl kadar, Yeditepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde üç yıl kadar (tam zamanlı), Yeditepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde de üç yıl kadar ders verdim. Bunun içinde ders çeşitliliği […]
Eksik İnsanlar…
Mirim! Eksik insanlar üretiyoruz. İlk büyük kötülüğü, insanları “sayısalcı” ve “sözelci” olarak ayırarak yapıyoruz. Sonuçta iki kelimeyi bir araya getiremeyen hesap üstatları ile, sayı görünce polis çağırmak isteyen laf ebeleri üretiyoruz. Sayısalcılar, “analiz” öğreniyorlar. Analizi, analitik düşünmeyi falan göklere çıkartıyoruz. Analiz, “ayrıştırma” demek, yani parçalarına ayırma. Çok da başarılı olmuş bir yöntemdir (fiziksel bilimler başarısını […]
Kitap Okumak…
İnsanlık olarak, sürekli yüzyüze olduğumuz ama üzerinde pek de konuşmayı sevmediğimiz sorunlardan biri, “süreklilik sorunu”. Sorun şuradan kaynaklanıyor: Ölüyoruz. Öldüğümüzde, kafamızdaki bütün bilgi, beceri de ortadan kalkmış oluyor. Bu sorunla birkaç yöntemle savaşıyoruz. Bir tanesi okul. Okulun en sevdiğim tanımı şöyle: Bilgilerin sistematik olarak bir nesilden sonrakine aktarıldığı yere, okul denir. Okuldaki aktarım da sorunlu […]
Bitcoin Aldın Mı Abi?
Almadım. Almaya niyetim de yok. Ama, Bitcoin muhabbetinden ve herkese aynı hikayeyi anlatmaktan bıktım ki, artık yazılı vermeye karar verdim. Bundan sonra, “Bitcoin aldın mı?”, “Neden almıyorsun?”, “Bitcoin alayım mı?” diyene, bu yazının adresini vereceğim. Ders 1: Para Nedir? Para nedir? Paranın ne olduğunu hepimiz biliyoruz da, tam da biliyor muyuz gerçekten? Şimdi, ben simitçiye […]
Deli Yetkisi…
Uzun zamandır yazı yazmamışım. Hasta olup, bir haftadan uzun süre evde yatmış olanlar bilir, insan sokağa çıkınca kendisini bir garip hisseder. Sanki daha önce hiç sokağa çıkmamış, ya da yürümemiş gibi. Hah işte kendimi şimdi öyle hissediyorum. Ama sanırım yazdıkça açılacağım. Başlığın nereden türediğini hemen söyleyeyim de, konu bağlamsız kalmasın: Bir deli kuyuya bir taş […]
Başlatmayın Erken Kalkmanızdan!
Gördüğünüz yazı başlığı, ilk düşündüğüm başlığın, üç kademe efendileştirilmiş hali. İnsanlar bir şeyden bıkmışlıklarını anlatırken, elleriyle bir seviye gösterip, “ha burama kadar geldi” derler ya… Benim elim, artık göstermek istediğim seviyeye zıplasam bile erişmiyor. Neden mi? Bu bir tanıma göre “erken kalkan” tayfa var ya… Bunlar hayat döngüsü faşisti. İşte bundan. Nasıl mı? Anlatayım. Bin […]
Nitelikli Tembellik
Benim epostalarımın altında, epey uzun bir imzam var. Aslında başlangıçta bu kadar uzun değildi; sadece ilk alıntı cümlesinden ibaretti. Yıllar içinde iki cümleyle daha zenginleşti. Lafı dolandırmadan, eposta imzamı buraya koyuyorum: All science is either physics or stamp collecting. — Ernest Rutherford I believe in evidence. I believe in observation, measurement, and reasoning, confirmed by […]
Sosyal Medya’da